Abartmıyorum
bir gün, sabahın 10'undan beri sitemizdeki iki apartman boşluğu
arasında 8-9 yaşlarındaki bir kızancık (!) düdük çalıyordu. Ses
yankılanıyordu da. Öyle böyle değil. Yaz sıcaklarının en ummalı
zamanlarındasınızdır, gece o kevaşe kan emici sinekten uyku tutmaz,
sabaha kadar uyuyamazsınız. Ardından uyku tutar. Uykunuzun 3.saatinde,
henüz REM uykunuzu bile tamamlayamamışken o kızan başlar düdüğünü,
düdüüt düdüüüt diye çalmaya. (Çocuktur diyorum, kızan diyorum, p.ç demek
istemiyorum, ancak yanımda olmalıydınız öfkemin gazabını yaşamak için.)
11 Temmuz 2012 Çarşamba
Nuri abi
Bizim kampüse, işte vay efendim "geleceğinizi şekillendirin" filan fistan diye konuşma yapmaya bi adam gelmişti. Yaklaşık 1000 katılımcı vardı konferansta. Her katılımcıya sertifika veriliyordu. Şimdi sunum yapanın adını bile hatırlamıyorum ama bir kadın ismiydi, adamınki.
Her neyse, işte sırf "utancınızı yenin, hata yaptığınızda en fazla ne kadar rezil olabilirsiniz ki" diye yapmamız için -başka semtte yapın demişti- bir öneride bulundu sunucu. Örnek olarak açıkladı; bir eczaneye girip, ciddi ciddi bir kilo kıyma istediğimizi söylemek. Bunun gibi antun kuntin bir şey yapacaktık. Yüzümüz kızaracaktı.
Biz, 3 arkadaş, oturduk bunu şekillendirelim dedik. Enine boyuna düşündük ve bizim öğrenci evinin ordaki kasap Nuri amcadan 2 musil ilacı almaya karar verdik. ee yaratıcı gençlerdik. (olay gününe geçiyorum direk, arada kalan; odalarımızda ozbir çekmeler, duş almalar, kahvaltılar filan, bunları es geçiyorum.)
Her neyse, işte sırf "utancınızı yenin, hata yaptığınızda en fazla ne kadar rezil olabilirsiniz ki" diye yapmamız için -başka semtte yapın demişti- bir öneride bulundu sunucu. Örnek olarak açıkladı; bir eczaneye girip, ciddi ciddi bir kilo kıyma istediğimizi söylemek. Bunun gibi antun kuntin bir şey yapacaktık. Yüzümüz kızaracaktı.
Biz, 3 arkadaş, oturduk bunu şekillendirelim dedik. Enine boyuna düşündük ve bizim öğrenci evinin ordaki kasap Nuri amcadan 2 musil ilacı almaya karar verdik. ee yaratıcı gençlerdik. (olay gününe geçiyorum direk, arada kalan; odalarımızda ozbir çekmeler, duş almalar, kahvaltılar filan, bunları es geçiyorum.)
9 Temmuz 2012 Pazartesi
Friend zone erkeği olmak
Aslında %99'u bir erkeğe, %1' i ise bir kıza söylenmiş bir sözdür; ben seni arkadaş olarak görüyorum. Friend zonelik de tam anlamıyla budur. Hadi ama ister cin göz olalım ister olmayalım hayatımızda bir kere bile olsa, göz göre göre veya bize hissettirilmeden friendzone'a atılmış olabiliriz.P*ç diye tabir edilen, nazikçesi fırlama olan bir tip bile olsanız bu
alana düşersiniz. O yüzden ben nerede hata yapıyorum diyerek kendinizi
üzmenize gerek yok. Tabii, bu alandan bir şekilde çıkamazsanız hoşlandığınız kızın düğününe gider, bi güzel oynar, göbek atar sonra da çeyrek altınınızı takıp evinize dönersiniz.
Ben bu friendzone'ye düşme olayını,sadece bir kere lise 2'deyken, aşırı ineklik dönemimde -tabii takribi senelerde de başarılıydım- yaşamıştım. Etkisinden, hayal kırıklığından çıkmam kısa sürmüştü tabi, hemcinslermin bazılarının üzüntüden dolayı aylarca kıvrandığını düşünürsek. Ama kız, çok güzeldi be o zaman. Gerçi şimdilerde aranıyor sinsi sinsi. Mesele de bu işte. O değişim... Her neyse friendzone'a dönecek olursak, herkesin başına gelmesi doğaldır. Çaktırmadan taktik isteyebilirsiniz,bir şekilde ulaşın bana.
Ben bu friendzone'ye düşme olayını,sadece bir kere lise 2'deyken, aşırı ineklik dönemimde -tabii takribi senelerde de başarılıydım- yaşamıştım. Etkisinden, hayal kırıklığından çıkmam kısa sürmüştü tabi, hemcinslermin bazılarının üzüntüden dolayı aylarca kıvrandığını düşünürsek. Ama kız, çok güzeldi be o zaman. Gerçi şimdilerde aranıyor sinsi sinsi. Mesele de bu işte. O değişim... Her neyse friendzone'a dönecek olursak, herkesin başına gelmesi doğaldır. Çaktırmadan taktik isteyebilirsiniz,bir şekilde ulaşın bana.
Nihayetinde herkes kazık yemiştir
Tabi ki kazıktan kastım bu değil.Mecazi anlam.Bu başlığı atmama bir arkadaşım -afili yalnız Ömer- vesile oldu. Etrafta bu konu hakkında, ben hayatımda kazık yemedim, benim başıma hiiiç öyle şeyler gelmez, türünden söylentiler var. Hayatında bir şekilde kazık yememiş insan yok desem yeridir."var ulan buradayım!" diyen elini ceplerine soksun, geçmiş denizlerinde birazcık yüzsün ve vicdanıyla tekrar cevap versin. Bakalım diyebiliyor mu, ben kazık yemedim lan atıyorsunuz, diye.
8 Temmuz 2012 Pazar
Anlatılmaz, yaşanır...
Bugün yaşadığım bir hadiseyi anlatarak, derdimi en iyi şekilde aktarmaya çalışacağım.Yine güneşli, bir tarafımdan terler akıtan bir gündü. Ben diyeyim hava 40 derece siz diyin 42 derece. Rutin olarak yaptığım yürüyüşten eve dönerken, kalabalık yerlerden değil de daha tenha bir kısımdan geçeyim dedim.Etrafta nadiren gördüğüm 3-4 insan var yok.Nereden bilebilirdim ki bu hadiseyi yaşayacağımı. Toplamda 4 şeritli,henüz asfaltı dökülmemiş yolun ortasındaki boşluğundan yürüyorum "Heyttt, kendimi çöllere vurdum ulaaan!" babında.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)