21 Haziran 2012 Perşembe

Twilight Breaking Dawn: Part 2

Part 2'nin trailer'ıyla başlayalım...


Söylemeden edemeyeceğim,birçoğunuz gibi ben de serinin kitaplarını okumadım ve Twilight serisinin kitaplarının da Harry Potter,True Blood,The Vampire Diaries gibi yapımlarda da sıklıkla karşılaştığım gibi "kitapla alakasız takılma,kitaptan uzaklaşma" özentisi içersinde olduğunu duymuş ve derin hayal kırıklığı ve üzüntümle D&r'da rafa geri bırakmıştım Twilight serisindeki her bir kitabı...Hey okuyanlar size sesleniyorum! Neyse okumuşsunuzdur zaten,en azından sağa sola spoiler vermeyin! (Bu noktada Lord of the rings'e ne kadar hayran olduğumu tekrardan hatırladım...ahh..ah!)

20 Haziran 2012 Çarşamba

Üzgün olmayı öğrenerek mutluluğu katlamak

 Geçen aylarda öğrendiğim ve hayatımda gerçekten çok etkili olan bir yöntemden bahsedeceğim.Mutlu olmanın ana bileşeninin, olumsuz duygularımızı -üzüntü, korku, öfke, endişe, suçluluk, üzüntü, hayal kırıklığı ve bizi tiksindiren diğer tüm duygular- nasıl yöneteceğimizi öğrenmekten geçtiğini biliyor muydunuz? Ha,şu konuda açık olayım; olumsuz duygularımızı "yönetmek" derken tabii ki şunu kastetmiyorum "yaşadıklarınıza kayıtsız kalın böylelikle herşey sanki güllük gülistanlıkmış,toz pembeymiş de bir tür-sahte,plastik- mutluluk yaşayabilesiniz."


27 Mayıs 2012 Pazar

Madalyonun diğer yüzü: Domino etkisi

Bu konuya,bir önceki yazıma ( "İçimizde yarattığımız karanlık" ) göre daha çok mantık çerçevesinde ve gerçek olaylarla yaklaşacağım.Tercihlerimizin bizleri götürdüğü yerlere daha gerçekçi bakmanın insanlığa daha çok yardımcı olacağı kanaatindeyim.


6 Mayıs 2012 Pazar

İçimizde yarattığımız karanlık


İçimizdeki karanlık diye başlık atınca aklınıza iyiyle kötütün,bazen iyinin içindeki karanlığı şaha  kalkıp kötüye geçmesi gibi "kapışmaları" içeren bir filmi veyahut diziyi anlatacağımı felan düşünmeyin.Tamamıyla özgün abicim bu yazı da.Gecenin 3'ünde,en zifiri karanlığa yaklaşırken  -şafak sökmeden önceki anlar yani- aklımdan karanlık geçti ve bunun hakkında yazmak  istedim.Manyakça değil mi birazcık? Her neyse,işin aslı biliyor  musunuz ben  karanlıktan  nefret ederim.Neden mi?  Şunu bi' düşünün beni anlamaya başlayacaksınız...Kendinizi dışarda,zifiri karanlıkta yürürken hayal edin.Çok sinir bozucu gelmiyor mu size de? Bilinmezliğe doğru gidersiniz.Ufaktan korku da salgılamaya başlarsınız vücudunuzda; elleriniz sabit duramaz,inanın bana duramaz! Çünkü o  kadar çok korkmuşsunuzdur ki,kötülüğün ve sıkıntıların nereden ve ne şekilde geleceğini göremezsiniz,hatta tahmin bile edemezsiniz!

28 Nisan 2012 Cumartesi

Aşk nedir ?



Bugünkü yazımı  Touch adlı dizinin ilk sezonundaki 7.bölümünden aldığım ilhamla yazıyorum...Bölüm hakkında kısaca ön bilgi vermek gerekirse,bölümde kapalı bir üslupla bir insanın aşk için yapabileceklerinin sınırı anlatılıyor,bölümdeki onca gizemli ve sıradışı konunun arasında.Gerçekten aşk'a inanıyor musunuz? Var mıdır sizce böyle birşey? Sizce aşk,hayatınız yolunda gittiğinde size bir çelme takan eylem midir,yoksa hayatınız tepetaklak giderken sizi bir düzlüğe çıkaran eylem midir?